Ülkemizde Kaybolan Bağlar isimli kitabıyla dikkat çeken gazeteci yazar Johann Hari’nin odaklanma probleminin nedenlerini ele aldığı ve dikkatimizi geri kazanmanın yollarına kafa yorduğu kitabı “Çalınan Dikkat – Neden Odaklanamıyoruz?”, Barış Engin Aksoy’un çevirisiyle Metis Yayınları tarafından yayımlandı.
Johann Hari, son yıllarda bir şeylere odaklanmakta ne kadar zorlandığını fark ettiğinde suçu önce kendisinde aramış. Ama sonra aslında çoğu insanın aynı sorundan muzdarip olduğunu görmüş. Böylece meseleyi araştırmaya, uzmanlarla görüşmeye başladığında çok daha derin ve kapsamlı nedenlerin söz konusu olduğunu keşfetmiş.
Bireysel çabaların, yani sırf kendi hayatlarımızda birtakım değişiklikler yaparak sorunu çözmeye çalışmanın ancak bir yere kadar etkili olabileceğini vurgulayan Hari, “dikkatimizi bizden çalan kuvvetlerle kolektif olarak yüzleşip onları değişime zorlamamız gerektiğini” belirtiyor. Bunun acil bir mesele olduğunu, çünkü dikkati dağılmış bir toplumun, önündeki en önemli sorunlara bile odaklanamayacağını ve çözüm üretemeyeceğini söylüyor.
Dikkat dağınıklığı sorununun tek sorumlusu telefon ve internetin varlığı ise hapı yuttuk demektir — çünkü toplum olarak bu teknolojilerden vazgeçecek değiliz. Ama sorunların büyük kısmından telefonların, internetin, internet sitelerinin mevcut tasarımı sorumluysa ve bunların başka türlü iş görmeleri mümkünse, bambaşka bir noktadayız demektir. Bakış açınızı bu şekilde değiştirdiğinizde, bunu teknoloji yanlılığı ile karşıtlığı arasındaki bir tartışma olarak görmek saçma hale geliyor, bu yaklaşımın dikkatinizi çalan insanların paçalarını kurtarmalarını sağladığını anlıyorsunuz. Asıl tartışma şu: Kimin çıkarları için, hangi amaçlarla tasarlanmış hangi teknolojiden bahsediyoruz?
Johann Hari
OKUR GÖRÜŞLERİ
Bu kitabı okumaya başlamadan önce ve okuduktan sonraki siz arasında özellikle dikkat verme noktasında çok fark olacağına eminim, sizi meşguliyetlerinizden alıkoyan yeni çağ teknolojileri ile aranıza mesafe koymanızı sağlayacak. Çağımızın en büyük problemlerinden birisi teknolojinin getirdiği, götürdüğü demek daha doğru olur, enformasyon yığını, telefon bildirimleri, sosyal medya siteleri, İnternet haberciliği, çalışma stili gibi pek çok konuda zihin açacak, sorgulatacak, eski alışkanlıklarınızdan sıyrılmanıza fayda sağlayacak bir kitap. En hızlı olanın kazandığını sandığımız dünyada daha yavaş ve dikkatli olmamızı salık veriyor diyebilirim. Kitaba puanım 10 üzerinden tartışmasız 10. Muhakkak okunmalı, okurken telefonlar kapalı bir şekilde bence.
Yavuz Serkan Tuncer @ystuncer (Instagram)
Johann Hari’nin “Çalınan Dikkat” kitabına başladım. Kitap daha ilk sayfalarda tokatlamaya başlıyor. Bireysel çabaların bir yere kadar etkili olabileceğini vurgulayan yazar, dikkatimizi çalan güçlerle kolektif olarak yüzleşip onları değişime zorlamamız gerektiğini belirtiyor.
Özellikle Twitter kullanıcılarına hararetle öneririm, elimden bırakamıyorum.
murathan mungan @mungan_murathan (Twitter)
Hikayesel anlatımı ile okunması son derece keyifli bir kitap… Kapak fotoğrafı çocuklar üzerine olduğunu düşündürüyor ama öyle değil… Genel bir yaklaşım ile dikkatimizi çalan unsurların peşine düşüyor. Hari dikkatimizi bizden çalan kuvvetlerle kolektif olarak yüzleşip onları değişime zorlamamiz gerektiğini” belirtiyor. Bunun ise acil bir durum olduğunu tüm kanıtları ile aktarıyor.
Şirin Uğurlu Ateş (Instagram)
Johann Hari, “Çalınan Dikkat ‘Neden Odaklanamıyoruz’” kitabında, bizi manipüle eden, zaaflarımızı kâra çeviren dijital kapitalizmin hâkim olduğu, stres altında, sürekli diken üstünde yaşamaya itildiğimiz, düşünme ve birlikte değiştirme kabiliyetimizin aşındığı bir dünyadan, tam da yaşadığımız zamandan sesleniyor, sorunu tespit etmekle yetinmiyor ve çıkışı bulabileceğimiz yollar öneriyor.
Emek Erez (kisadalga.net)
Yazar, zihninin uyaranlarla kirletildiği bir hayatı yaşamayı reddederek, Amerika’da küçük bir kasaba olan Princetown’da üç aylığına dijital detoksa çıkar. Telefon ve bilgisayar bağımlılığından kurtulmak üzere akıllı telefonunu ve bilgisayarını bırakır, internete bağlanmayan eski bir telefon alır. Peki bu uzaklaşma işe yaramış mıdır? İlk zamanlar sosyal medya ve eposta bağımlılığından kurtulmak çok zor olsa da Johann Hari zamanla doğayla iç içe olmayı, yavaşlamayı, insanlarla yüz yüze sohbet edip bir şeyler paylaşmayı, doğada olmaktan ve hiçbir şey yapmamaktan keyif almayı öğrenir. Dijital dünyadan tamamen kopamasa da onu istediği şekilde kullanıyor ve kısıtlayabiliyordur.
Bahar Çetiner (edebiyathaber.net)
Johann Hari’nin Çalınan Dikkat kitabında can sıkıcı bir tespit var: Ekrandan yapılan okuma öyle baltalayıcı bir etki yaratıyormuş ki kağıda dönüldüğünde, bu kez aynı baltalayıcı etki burada da karşımıza çıkıyormuş. Yani kağıttan okumanın o otantik zevki yitiriliyormuş.
Vecdi Demir @VDemir3 (Twitter)
Johann Hari’nin son çıkan “Çalınan Dikkat” kitabını aldım, şu saate kadar da keyifle okudum. Dikkatimin elimden sosyal medya ile yavaş yavaş kayıp gittiğini, çoğu zaman sosyal medyada temsiline odaklandığımız hayatın kendisinin de akıp gittiğini de hatırladım.
ceren yartan @cerenyartan (Twitter)
Çalınan dikkat kitabının en güzel yanı, okuduğum dikkat ve odaklanma kitapları arasında meseleyi sadece bireysel değil kolektif ele alması oldu(…) Kolektif kısımlara gelecek olursak tahminen dikkat çalınan bir şey olduğu için bunun gelecekte hak arama durumuna dönüşebileceğini de söylüyor kim bilir kendimizi Facebook ya da Twitter’ın önüne bağlayıp ‘dikkatimizi geri verin uleyynn!’ diye de bağırabiliriz.
Halil Akın @halilakin (1000kitap.com)
“Çalınan Dikkat” akışta sürekli önüme düştü. Okumaların arasına sıkıştırayım dedim. Sosyal medyanın (Özellikle Facebook, Instagram) mühendisler tarafından bilinçli olarak insanların dikkatini dağıtmak için tasarlandığını, ekrana bakma süresini arttırmanın amaçlandığını söylüyor.
Şerif Fatih @serif_fatih (Twitter)
Sözü kitaptan birkaç alıntı ile noktalayalım:
“Hepimiz beynimizin ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kadar uyku uyumaya geri dönecek olsak, ekonomik sistem için deprem etkisi yaratır bu, çünkü ekonomik sistemimiz insanları uykudan mahrum bırakmaya bağımlı hale geldi.”
•
“Twitter size, tüm dünya kafayı sizinle ve küçük egonuzla bozmuş, sizi seviyor, sizden nefret ediyor, şu an sizden bahsediyor gibi hissettiriyor.”
•
“Süratin insana çok iyi hissettiren bir tarafı var, ama derinliği feda ediyoruz. Derinlik için zaman gerekiyor. İlişkilerde derinlik için zaman gerekiyor. Derinlik gerektiren her şey zarar görüyor. Yüzeye doğru çekilip duruyoruz.”
Çalınan Dikkat – Johann Hari
Çevirmen: Barış Engin Aksoy