Filistin halkının dramı sinema perdesinde yeterince anlatılabildi mi? Ya da herhangi bir sanat dalında? Cevabınız hayırsa size iyi bir haberimiz var! Farha, aslında hepimiz gibi normal bir hayat sürmek isteyen Filistinlilerin, İsrail tarafından gördüğü baskıyı ve zulmü dünyaya anlatmakta küçük bir adım olabilir.
Farha, Filistin asıllı Ürdünlü kadın yönetmen Darin J. Sallam‘in ilk uzun metrajlı sinema filmi. İlk gösterimini 2021 yılında Toronto film festivalinde yapan film, İsrail hükümetinin tüm çabalarına rağmen 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren kısıtlı sayıda ülkede Netflix üzerinden izlenebiliyor. Netflix Türkiye üzerinde henüz gösterim -neden bilmiyoruz- yok.
Netflix üzerinden filmin izlenebiliyor oluşu elbette filmin daha fazla kişiye ulaşmasına katkı sağladı. Özellikle müslüman izleyiciler sosyal medyada filmin ağızdan ağıza yayılması için çaba gösteriyorlar. İsrailli yetkililer de filmin en az sayıda kişiye ulaşması için benzer bir çaba gösteriyorlar. 🙂 Bakan Avigdor Liberman “Netflix’in, İsrail askerlerine karşı nefreti teşvik etmeyi ve asılsız bahaneler üretmeyi amaçlayan bir filmi yayınlaması çılgınlıktır” ifadelerini kullandı. Troller tarafından filmin IMDb puanının düşürülmesi için sistematik saldırıların yapıldığı da Middle East Eye sitesi tarafından ortaya atılan bir iddia.
Peki film ne anlatıyor? Öncelikle filmin Nakba (Nekbe Günü) olarak adlandırılan 1948 olaylarına vurgu yaptığını, o dönemi resmettiğini söyleyelim. İngilizlerin çekilmesi ve İsrail’in bağımsızlık ilanı ile birlikte İsrail güçleri Filistin yerleşim bölgelerine saldırmış ve yüzbinlerce kişiyi evlerinden çıkmaya zorlamıştır. Birçok araştırmacıya göre bu bir etnik temizlik hareketidir. Filistin’de ve dünyada İsrail’in kuruluşunun bir gün sonrası yani 15 Mayıs Nekbe Günü olarak anılmaktadır. Film gerçek bir hikayeye dayanıyor.
Yönetmen Darin J. Sallam’in annesi Suriye’de bir mülteci kampında Radiyeh isimli kadının hikayesini dinliyor ve kızına anlatıyor. Sallam “ben de bu hikayeyi bir film yaparak paylaşmayı düşündüm” diyor.
İlk bölümde Farha karakteri özelinde 1948 yılında Filistin’deki tipik bir köy hayatını resmediyor yönetmen bize. Farha köydeki kızların ve teamüllerin aksine şehirde eğitim almayı hayal etmektedir. İnatçı karakteri sayesinde babasını okul işine ikna eder fakat müjdeli haberi almasıyla İsrail güçlerinin köylerini kuşatması bir olur. Farha babasını yalnız bırakmamak adına köyden kaçmaz. Babası zarar görmemesi için kızını evin kilerine kilitler ve kendisi dönene kadar kilerde kalmasını, sessiz olmasını öğütler. Fakat baba dönemez. Kapıyı açamayan Farha kilerde mahsur kalır. Kilerin kapı aralığından gördükleri hayatını sonsuza kadar değiştirecektir…
Yönetmen Darin Sallam, filmde silahsız ailenin öldürülmesi dışında şiddet göstermekten kaçındığını söylediği röportajında “İsrail hükümetini sarsan bu sahne, Nakba sırasında milyonlarca Filistinlinin çektiği acılar okyanusunda sadece bir damladır” dedi.
Sallam, Filistin tarihinin “sinemada neredeyse hiç yer almayan” bu acı dolu bölümünü keşfetmeleri için daha fazla film yapımcısına çağrıda bulundu.
İZLEYİCİ YORUMLARI
En yalın anlamıyla söylemek gerekirse Farha iyi bir film. İster Batılı ister Müslüman toplumlar olsun, Filistin meselesine kulak kabartan bizler için bile orada yaşananlar muamma. Sinema Filistin’de olan biteni dünyaya duyurmanın en iyi yolu. Farha belki bir başlangıç olabilir. Fakat başlangıç olmanın etkisiyle biraz ürkek bir film. Röportajlarına bakınca yönetmeni de anlayabiliyorum. Sadece bu kadarını göstermek bile filmin engellenmesi için yeterli. Amacı Filistin halkının insani yönünü göstermek, egemen güçlerin halklarına Filistinlilerin de “insan” olduğunu hatırlatmak. Filmin ilk bölümündeki oryantalist motifler -muhtemelen- bu yüzden konulmuş. Ve Nakba’nın şiddeti özellikle es geçilmiş. Filistin’in maruz kaldığı şiddeti çok küçük bir kısmına temas etse de herkes izlemeli. Filistin halkı o kadar yalnız ki bu filme pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Erdem Demirci (Kitapika Editör)
Filistinli genç bir kızın Nakba sırasında yaşadıklarını anlatan güçlü, yürek burkan bir film olan Farha’yı az önce izledim. İsrail utanç verici bir şekilde, Filistinlileri normal insanlar gibi gösterdiği için filmi susturmak ve yasaklamak için fazla mesai yapıyor. İzleyin, Farha’yı unutamayacaksınız. 1971’de Filistin mülteci kamplarında zaman geçirdiğimde buna benzer pek çok hikaye duydum. Ama Batı’da hiç konuşulmadı. Netflix sayesinde Farha’nın hikayesi konuşulabilir. İsrail’in filmin gösterilmesini engellemek için gösterdiği öfkeli çabanın nedeni budur.
James J. Zogby (Twitter)
Farha, sert bir film. İsrail-Filistin savaşına kapı deliğinden bakarken o kadar olaya şahit olup hem sakin kalıp hem de gizlenmeye devam etme zorundalığı çok iyi yansıtılmış. Belki türü korku filmi değil ama korkunun ta kendisi. 2023 Ürdün Oscar adayı aynı zamanda.
Nebi Salih Küçük @NebiSalihKk1 (Twitter)
Nihayet 1948’deki Nakba sırasında biz Filistinlilerin başına gelenleri gerçekten yakalayan bir film. Binlerce Filistinlinin devam eden etnik temizlik nedeniyle katlanmak zorunda kaldıklarını ancak yüzeysel olarak anlatsa da, yine de olayları doğru ve çok güzel bir şekilde yakalıyor ve tasvir ediyor.
waad (Letterboxd)
“Farha”, şiddetin boyutu düşünüldüğünde nispeten küçük çaplı bir trajediyi tasvir ediyor. Yine de, küçük bir kilerde ortaya çıkan bu dram, çok şey anlatıyor.
Beatrice Loayza (New York Times)
Farha, mide bulandırıcı ve nefes kesiciydi. Filmden çıkamadım. 1948’de meydana gelen bir olaya dayanıyor, Siyonist güçler Filistin’i ele geçirdi ve sayısız Filistinli ailenin soykırımı ve yerinden edilmesiyle sonuçlandı. Şapka çıkartın.
Nuski Nasih (Twitter)
Mesele şu ki, hepsi gerçek. Sinemadan çıkıp kalbim kırılmadan “Tanrıya şükür bu gerçekten olmadı” diye düşünemiyorum. Bunların hepsi oldu ve kalp kırmanın ötesinde şeyler. Toprağımı ve insanımı çok seviyorum, bu çok acıtıyor.
Jumana Taha (Letterboxd)
Savaşın parçaladığı Filistin’in korkunç gerçekliğine sürüklenmeden önce eğitimde eşitlik hayali kuran genç bir kızın büyüleyici bir reşit olma hikayesi. Gençliğin masum bir yolculuğuyla savaşın kasvetine doğru başlayan hikayenin iç içe örülmesi o kadar titizlikle yapılmıştı ki. Çocuklarla ilgili işkence/yoksulluk pornosu hayranı değilim ama genç yaşına rağmen karakterine çok fazla savunmasızlık ve nüans katan başrol oyuncusu Karam Taher’i takdir ediyorum! Film Netflix’te mevcut, mutlaka izleyin!
Eddie Mara (Letterboxd)