2009 yılında vizyona girdiğinde bilhassa görsel efektleriyle -3D gözlüklerle izlemek için tartışmasız en uygun filmdi- akılları baştan alan Avatar’ın devam filmi Suyun Yolu (The Way of Water) 16 Aralık itibariyle tüm dünyada vizyona girdi. İlk filmden 3 Oscar ve tüm zamanların en yüksek gişe hasılatı -neredeyse 3 milyar $- başarılarıyla dönen James Cameron’ın devam filmi için de ince eleyip sık dokuması filmin sürekli ertelenmesine ve post prodüksiyonunun oldukça uzun sürmesine neden olmuştu. Fakat bunun ödülünü sundukları muhteşem görsellik ile almış görünüyorlar, filmi en ağır şekilde eleştirenler bile görsellik konusunda James Cameron’ın hakkını teslim ediyor.
460 milyon dolarlık bütçesiyle tüm zamanların en pahalı yapımı unvanını alan Avatar The Way of Water için James Cameron parasını çıkarması için en yüksek gişe hasılatı yapan filmler sıralamasında ilk dörde girmesi gerektiği söylüyor. Bu büyük bir kumar fakat ilk gelen rakamlar fena değil, film şimdiden Pazartesi günü itibariyle dünyada 500 milyon dolarlık bir hasılata ulaştı. James Cameron’ın ilk dört hesabına göre en az 2 milyar doları görmek zorunda. Film ülkemizde de hafta sonu 490 bin kişi tarafından izlenerek iyi bir açılış yapmış oldu.
Bu arada “Avatar Suyun Yolu” ile aynı anda çekilen üçüncü filmin post prodüksiyon aşamasında olduğunu ve 2024 Aralık ayında yayınlanacağını ekleyelim.
Peki izleyenler film hakkında neler söylediler? Görüşleri sizin için derledik.
Görsel efektler harika ve James Cameron harika bir aksiyon yönetmeni olmaya devam ediyor. Ancak bu üç saatlik devam filmi, orijinal konunun çoğunu yeniden canlandırıyor ve pek çok alt olay örgüsüne ayrılıyor -bu yüzden beş saat uzunluğundaymış gibi geliyor. Bu üç saat içinde, Cameron ve ekibi aslında ilk Avatar’ın siyasetine veya felsefesine pek bir şey katmıyor . The Way of Water, selefi gibi, doğal dünyanın açgözlü ve acımasızca sömürülmesine karşı vaaz veren ve izleyicilere ona karşı sahip oldukları yetki duygusunu yeniden gözden geçirmeleri için yalvaran bir film.
Dylan Roth (Observer)
Amerikan kutsal ailesini övmelere doyamayan yeni Avatar filminin ABD seyircisi tarafından çok sevileceğini düşünüyorum. Senaryo maskülen erkek karakterlerle testosteron seviyesini yükseltirken en az onlar kadar güçlü ve katılımcı kadın bireylerle eşitlikçi bir yapıya bürünüyor. Filmin pek çok teması var, aşka sahip çıkma o aşkın getirdiklerini kabullenme, koruma, bir davaya adanış ve kaçılamayacak noktada savaşma duygusu seyircinin üzerine kovayla boca ediliyor. Tüm bunların etkileyici olduğunu düşünüyorum ama filmin seyircisine geçirmek istediği en önemli duygu; kabullenme… Bu filmi izlerken yas sürecinde olanların kalbine ferahlık verecek sekanslar var filmde.
Murat Tolga Şen (Beyazperde.com)
İlk filme göre daha durağan olsa da ben daha çok beğendim. Bir film izlemekten ziyade başka bir evrende yolculuğa çıkarmış gibi hissettirmesi o uzun sürede kendisini ve eşsiz doğasını soluksuz izletmesiyle bende güzel bir tat bıraktı. Farklı ırkları görmek ve filmin çok büyük bölümü durağan geçse de son bölümdeki aksiyonuyla da oldukça başarılı bir film olmuş.
brnsln (turkcealtyazi.org)
Avatar: Way of Water, zaman zaman “e bu ilk filmin sulu versiyonu” dedirtse de yine güzel bir seyir sunuyor. Cameron gişe yapan sistemi çok bozmamış ve yeni karakterler, bölgeler ile hikayeyi genişletmiş. Uzun süresine rağmen sıkılmayacağınız bir gişe filmi olmuş. 7.5’tan 8/10.
Ersin Kılıç @Ersinklc (Twitter)
Avatar: The Way of Water (Avatar: Suyun Yolu) doğa ve her türlü canlı sevgisini yüceltip, öteki-olmanın ve yersiz-yurtsuzluğun etkilerine odaklanıyor. Yer yer Muharrem Gürses melodramına kaysa da sürükleyici bir film. Müthiş bir sinematografisi var. Aksiyonu bol. Tavsiye ederim.
Ertan Tunç @sinemayazari (Twitter)
Eğer yaşam içeren başka bir gezegen keşfedilseydi ve oranın deniz hayatıyla ilgili bir belgesel çekilseydi o belgesel bu film olurdu. cgi bir belgesel izlemiş gibi hissediyorum kendimi. 13 sene boyunca neden beklediğimiz belli oldu. cgi inanılmaz kaliteliydi, şok oldum.
fucking jew (Ekşi Sözlük)
“Avatar: The Way of Water” çok sürükleyici, her zaman göz kamaştırıcı ve ara sıra dokunaklı. Selefi gibi, pek sevmeseniz bile hayran olunacak ve keyif alınacak türden bir film.
Refer Guzman (Newsday)
Bu devam filmi, ilk filmle benzer bir tasarıma ve görünüme sahip ancak artık aynı etkiye sahip değil. Okyanus ortamı bize hayran kalacağımız yeni yaratıklar getiriyor -fakat 13 yıl önceki kadar nefes kesici bir şekilde yeni değil. Pek çok aksiyon sahnesi var ve hepsini izlemek harika, ancak bunlar ya tekrarlanmış ya da Titanic gibi önceki Cameron filmlerinden ödünç alınmış gibi görünüyor.
JumpingCineFile (IMDb)
Avatar’ı ilk izlerken hepimiz için yeni görüntüler vardı ve hayran gözlerle izledik ama o gözler çok şey gördü zaman içerisinde. Görsel efekte ciddi anlamda doymuş olduğumuzdan eskisi kadar etkilemiyor bu detay artık insanı. Tabii ki hakkını vermek gerek yine de görüntüler müthişti. Uzun süresinde de bol bol yarattığı evreni tanıtarak görsele epey oynuyor. Hikayesinin sıradanlığı ise büyük bir hayal kırıklığı oldu. Ormanın yerini suyun altı almış ve işlediği aşk teması daha çok aile üzerinde dönmüş.
Crusus (turkcealtyazi.org)
3 saat 10 dakika olduğunu görüp çekinecekler için söylüyorum, merak etmeyin izleniyor.
ama senaryo kötü. senaryo kötü olunca gerisi istediği kadar iyi olsun filmde çiğlik, eksiklik hissi hep kendini belli ediyor. aynı game of thrones’un final bölümündeki gibi.
stay out my territory (Ekşi Sözlük)
Avatar: the Way of Water ilk filmin farklı unsurlarının değiştirilerek aynı filmin daha net görüntülerle karşımıza sunulmuş hali diyebiliriz. Ormanın yerini su, aşkın yerini bu filmde aile alıyor. Yine doğayı yok etmek isteyen insanlara karşı bir direniş ve aynı klişeler…
Haktan Kaan İçel @HKi7 (Twitter)
Avatar: The Way of Water’ın senaryosu çok vasat olsa da James Cameron öyle vizyoner bir yönetmen ki seyir zevki çok yüksek ve teknik açıdan çığır açıcı bir eser izletiyor. Bilhassa IMAX’te izlemek seyir zevkini bariz arttırıyor.
Artun_Botke @artunbotke (Twitter)
“Avatar: The Way of Water”, Amerika’da iyice yükselen aileyi kutsama akımının son halkası olarak gayet klişe bir hikaye anlatıyor ama Avatar’ı hikayesi için izleyen de yoktur zaten. Film öyle müthiş bi görsellik sunuyor ki muhakkak iyi bir salonda 3D olarak izlemenizi öneririm.
gzntks @guzintekes (Twitter)